6 Şubat 2011 Pazar

İMAR UYGULAMA PLANLARINA KARŞI İTİRAZLARIMIZ

Beyoğlu Belediye Başkanlığına

Konu: 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Uygulama Planının bütününe dair itirazlarımız

Beyoğlu ilçesi içinde 1993 yılında taşıdığı tarihi ve kültürel değerler nedeniyle Kentsel Sit Alanı ilan edilen bölgede, bundan sonra gerçekleştirilecek imar uygulamalarına referans olacak ve İstanbul Büyükşehir Belediyesince hazırlanan imar planları askı süresi içinde inceleyerek aşağıdaki tesbitleri yapmış bulunmaktayız.

1. Başlığında koruma amaçlı olduğu bildirilen plan alanı içinde korunmayı belki de en çok gerektiren alanlar, özelleştirme alanı, kentsel yenileme alanı, turizm alanı ilan edilmek suretiyle koruma planı kapsamına çıkarılmıştır. Planda bu alanlar için özetle, avan projesi ilgili makamlarca onaylandıktan sonra yapılaşma izni verilecektir denmektedir. Plan bölgesinin nitelik ve nicelik itibarıyla çok önemli bir bölümünü oluşturan bu alanlar bu şekilde yatırımcıların ve yatırımlara onay verecek makamların insafına terk edilmektedir. Koruma amaçlı planın daha an başından amacını gerçekleştirememesine yol açmaktadır.


2. Plan, bölgede halkının katılımı olmaksızın hazırlanmıştır. Öyle ki, KTVKK tarafından Mimarlar Odası İstanbul Şubesine verilen plan taslaklarının bir semt derneğinin yayın organında haber konusu yapılması, derneğin bir suç işlemiş gibi itham edilmesine yol açmıştır. Beyoğlu Belediye Başkanının … tarihli Radikal gazetesine verdiği beyanat planın halktan ve sivil toplum örgütlerinden kaçırılarak yapıldığının itirafı niteliğindedir. Belediye başkanı katılımcılığın sağlanmadığı eleştirilerine karşılık tamamı ….. tarafından atanmış kişilerden oluşan KTVKK’nın bir sivil toplum örgütü olduğunu iddia etmek durumunda kalmıştır. Oysa başta plan bölgesinde örgütlü olan semt dernekleri olmak üzere, çeşitli meslek odaları ve dernekler bu planda biz yokuz görüşlerimizi, katkılarımızı sunacağımız ortamlarda söz hakkı elde edemedik, davet edilmedik demektedirler.

3. Planda yeşil alanlar yok edilmektedir. Hiç bir fiziksel izi olmayan, bulundukları yerdeki kent dokusuna hiçbir etkisi olmayan kayıp tarihi eserlerin yeniden ihyası gerekçesine sığınılarak yeşil alanların azaltılması öngörülmektedir. Üstelik planı yapanlar bu tarihi eserlerin ihya edileceğine kendileri de inanmıyor olmalılar ki, yeşil alanlar üzerinde geçmişte var olduğu söylenen ve şimdi yerinde yeller esen, bazı belgelerde izi bulunan cami, hamam, vb hayali yapıların yerine sosyal/kültürel tesis adıyla işletmeye verilme olasılığı pek yüksek olan yapılar inşa edilmesini önermekteler. Roma bahçesi, Tophane parkı, Dolmabahçe Meydanı bunların en çarpıcı örnekleridir. Bu haliyle alınan ihya kararları buralara yapılacak yapılardan fayda sağlayacakları ihya etmeyi ifade etmektedir.

Planda yok edilen yeşil alanlar yerine bitişik nizam binalar arasındaki bahçeleri kamuya açık park olarak ilan edilerek yeşil alan zorunluluğu kağıt üzerinde karşılanmaya çalışılmaktadır. Bu alanların kamuya açık yeşil alan olarak kullanılması erişim zorlukları nedeniyle çok güçtür. Koşullar zorlanarak kamuya açık park haline getirildiğinde ise, bu alanlara cepheli mevcut yapıların özellikle yatak odaları neredeyse mahremiyetini yitirecek hale gelecektir.

Fındıklı Parkında kıyı kenar çizgisi parkın ortasından geçmektedir. Uluslar arası anlaşmalarla belirlenmiş deniz taşma alanı yeşil alan metrajına dahil edilmemelidir. Plan bölge insanına yetecek yeşil alan üretmemekte, ve mevcut yeşil alanları azaltmaktadır. Bu konularda sorumluluk sahibi olması gereken belediye ise bina önlerinin çiçeklendirilmesi gibi önerilerle durumu geçiştirmektedir.

4. Kabataş Ulaşım Transfer Merkezi adıyla plana işlenen çok tanımlı şekil, buraya yapılmak istenen bir projenin hazır olduğu izlenimi vermektedir. Ölçeklendirilerek plana işlenen yapı tasarlanmış olsa gerek. Boğaza dolgu ya da kazık çakılarak inşa edilmesi düşünülen bu yapının kamu yararı açısından artıları, eksileri görüşülmeden, nasılsa bu projeyi, ihalesini hallederiz mantığıyla bir emri vaki gerçekleştirilmek istenmektedir. Olmayan, hayali bir kara parçası üzerinde bu kadar spesifik bir imar uygulama planı hazırlanması bilime, hukuka, kamu yararına uygun değildir.

5. Bölge halkının itirazlarına rağmen yapılan Dolmabahçe-Dolapdere tüneli Taksim, Beşiktaş, Karaköy üçgeninde özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafik yoğunluğunu artırmıştır. Tünelin İnönü Caddesinde yarattığı trafik yoğunluğunu azaltmak için bu kez planda Ayaspaşa bölgesindeki sokakları kent içi trafiğe açacak düzenlemeler öngörülmektedir. Semt sakinlerinin gereksinimlerini bile karşılamakta yetersiz kalan Tarık Zafer Tunaya sokak devamındaki merdivenli Hacı İzzet Paşa Yokuşu ile birleştirilerek bir by-pass yolu yaratılmak istenmektedir. Topografyanın bu duruma elvermemesinin yanı sıra bu yolun açılması halinde Ömer Avni mahallesinin neredeyse tamamı bu durumdan son derece olumsuz etkilenecektir.

6. Beyoğlu ve özellikle İstiklal Caddesi yüz yılı aşkın bir süredir İstanbul’un kültürel etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır. Çok sayıda sinema, tiyatro, konser salonu vardır. Koruma amaçlı olma iddiasındaki plan bu binaların hiç birinin işlevini kültürel kullanım olarak sınırlamamıştır. Ya turizm, hizmet, ticaret yapısına dönüştürülmekte ya da yenileme alanı olarak ilan edilmektedir. Bu haliyle kültür işlevini yitirecek olan Beyoğlu sanatsız kalacak, kültürel yozlaşmaya terk edilecektir.

Plan bütününe ilişkin bu eleştiri ve itirazlarımızın …. uyarınca değerlendirmeye alınmasını ve sonuçlarıyla ilgili tarafımıza bilgi verilmesini dileriz.

Saygılarımızla,

ADI TC KİMLİK NO ADRES

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder